"Ne kadar çok sevdim seyahat etmeyi... Aslında benim gibi `ev çocuğu` ve tam bir büyük kent yaratığı olan, alıştığı şeyleri hep elinin altında isteyen, çoğu zaman kendisini bir `sultani tembel" sayan birine pek yakıştırılamayacak biçimde sevdim...
Hemen her gördüğüm kente ve ülkeye aşık oldum..."
diyor Atillâ Dorsay