Torun Witzleben’in akıcı bir biçimde konuşmayı öğrenmesiyle hayatındaki tek yakın akrabası olan büyükannesinin gerçeklerle mutsuz, yalanlarla mutlu olduğunu öğrenmesi aynı zamana rastlar. İhtişama, aşırılığa, büyük zaferlere tutkun, heybetli evinden kentin geri kalanına tepeden bakan büyükanne, torunundan da asil soyadlarına layık olmasını istemektedir. Torun, çok geçmeden bu beklentilere cevap veremeyeceğini anlasa da umutsuzca çabalar. Küçük yaşta okuma yazma öğrendiğini iddia eder, okuma yazm ...