Günümüz tarih yazıcılığında üstesinden gelinmeye çalışılan en önemli sorunlardan birisi, sosyal ve siyasi tarih ile düşünce tarihi arasındaki kopukluğun giderilmesidir. Sosyal ve siyasi tarih, düşünce tarihinden soyutlanınca kuru bir olaylar yığınına dönüşmekte; düşünce tarihinin sosyal ve siyasi tarihle bağının koparılması ise yapay kristalizasyonları beraberinde getirmektedir. Öyle ki kelam, tarihten ve tarihsel bağlamdan soyutlandığında dogmalaşmakta veya felsefeleşmekte, böyle olunca da Gaza ...