Feride Teyze yıllarca sirke ve turşu yapıp pazarda satmıştı. Hâlâ evi buram buram sirke kokuyor, komşuları evine ‘sirke küpü’ diyordu. Bu yüzden Feride Teyze sabahtan akşama kadar kapı eşiğinde oturup şikâyet ederdi: Of of of, yazık bana. Vah vah vah, yazık, evet. Ah ah ah, yazık bana. Yazık bana, evet, evet! Derken bir gün bir mutluluk perisi, kasabanın üstünden geçerken sirke küpünden yükselen mutsuzluk bulutlarını fark etti. Ve neler değişti neler… Judith Malika Liberman, “Şarkılı Masallar” s ...