“Geceydi, karanlıktı ve ben ölmüştüm.”
“Bahçedeki ışıkların, sık ağaçlardan dolayı loş bir ortam yarattığı garajın köşesindeki ahşap, üstü açık çardakta oturuyordu. Cebinden çıkarttığı çakmağıyla yaktığı sigarasından ciğerlerine derin bir nefes çektiğinde, üçüncü kattaki odamın siyah tülünün arkasından onu izliyordum. Sırtı bana dönük olduğu hâlde, yüzünün aldığı şekli gözümün önüne getirebildiğime yemin edebilirdim.
Son gecemdi…
İki yüz kırk beş gün süreceğini sandığım bu esaret, ...