İlkçağ felsefesi denildiğinde tek bir anlayıştan bahsetmek mümkün değildir. Oldukça geniş bir zaman aralığına yayılmış bu dönem, tam tersine, çok farklı filozof ve yaklaşımları içermektedir. Bu bakımdan, kendinden önceki dönemlerle kıyaslandığında, insana ve evrene ilişkin yeni bir kavrayış biçiminin yanı sıra bu yeni tutumun tarihsel olarak farklı ekoller üzerinden çeşitlenmesini de temsil eder.
Ahmet Arslan’ın beş ciltlik İlkçağ Felsefe Tarihi serisinin ilk cildinde, başlangıcınd ...