Güneşli ve pırıl pırıl bir Temmuz sabahıydı, o şirin Mayenfeld Köyü'nden Alp Dağı'na tırmanan patika yolda iki kişi yürüyürdu. Biri iriyarı ve sağlam yapılı bir genç kız, diğeri ise büyük kızın elinden tutan küçük bir kız çocuğu. Çocuğun esmer yüzü kıpkırmızı olmuştu, gerçi bu şaşılacak bir şey değildi. Çünkü yavrucağı bu sıcakta, kara kışmış gibi sarıp sarmalamışlardı. En fazla beş yaşında olmalıydı. Üzerindeki elbisenin içinde adeta kaybolmuştu; üst üste iki entari giydirilmiş, boynuna ise kır ...